Demirören Medya TV Grup Başkanı Murat Yancı: Diziler Türkiye’nin stratejik ileri savunma çizgileri
Türk dizileri dünyada ilgiyle takip edilmeye devam ediyor. Türkiye’nin yumuşak gücü olan diziler artık stratejik kıymete sahip. ‘Türk dizileri neden dünyada bu kadar ilgi görüyor?’ sorusuna Murat Yancı, “Diziler aslında Türkiye’nin stratejik ileri savunma sınırları. Yurt dışına gittiğimizde, inanılmaz büyük bir sempati, müspet bakış açısını hissediyoruz. Cezayir’e gitmiştik. Sokakta yürürken Türkçe konuşuyoruz, Cezayirli çocuklar etrafımızı sardı. Bizden daha güzel Türkçe konuşuyorlar. Nereden Türkçe öğrendiniz diye sorduğumuz vakit dizilerden dediler. Kanal D’de yayınlanan bütün dizileri biliyorlar. Bunlar Cezayirli çocuklar. Yalnızca Cezayir değil olağan ki. Bizim oradaki insanların bakışını değiştirdiğimizi gösteriyor. Milyonlarca insan Türkçe öğreniyor bu çok değerli bir şey. Turizm çarpanı var. Buradaki yerleri görmek istiyor, yerleri görmek istiyor. Bu türlü bir katma paha tesiri var. 1 milyar dolara yaklaşıyor. Dünyada birinci 3’teyiz dizi ihracatında. Stratejik kesim haline geldi.” sözlerini kullandı.
BU GELDİĞİMİZ NOKTA BİRÇOK ÜLKEYİ RAHATSIZ EDİYOR
Murat Yancı, “Çocuklara mesela Türk isimleri veriliyor. Batı işgale her vakit irtibatla başlar. Hollywood bizim bağlantı alanlarımızı büsbütün işgal etti. Son yıllarda Türkiye bu dizilerle kırmaya başladı. O kadar çok ülkeye Türk dizileri satılıyor ki… Bu geldiğimiz nokta birçok ülkeyi rahatsız ediyor. Biz burada nitekim bir trend yakaladık. Birçok ülkenin gıptayla baktığı noktaya geldik. Bizim vatandaş olarak da ülke olarak da bu dalı desteklememiz lazım. Daha fazla dizi üretilmesini teşvik etmemiz lazım.” dedi.
STRATEJİK BİR SEKTÖR
Murat Yancı açıklamasının devamında şu kelamlara yer verdi: Ana akım medyanın tamamı kıymetli. Bu stratejik bir kesim, soft power nitekim. Bu diziler yurt dışında diplomasi yapıyor. Bu kesime olabildiğince yatırım yapmamız lazım. Bizim burada hakikaten yekvücut olmamız gerekiyor. Birden fazla vakit inanılmaz haksız, tenkitlere maruz kalıyor bu dal. Biz sorumlu yayıncılık yapıyoruz. Karşımızda son yıllarda bilhassa, Youtube, Instagram, X yahut öbür dijital platformlar var. Oraya bir yönlendirme, ana akım medyayı itibarsızlaştırma çalışması var. Ana akım hepimizin muhtaçlığı olan çok değerli yerler.
Bu diziler âlâ üretilmese 150 ülkeye satılır mıydı? Youtube’da inanılmaz şeyler yapılıyor. Ana akım medyada en ufak bir şey olduğu vakit büyük bir reaksiyon geliyor. Bunu anlamakta zahmet çekiyorum. Ana akım medyaya yönelik reaksiyon olunca, esasen yeni kuşak biliyorsun biraz daha dijital medyaya yönelme var. Bu bence ulusal güvenlik sorunu tıpkı vakitte. Bunu niçin söylüyorum? Son İsrail – Gazze olayında da gördük. Google’da yapıyorlar benzerini… O denli algoritmalar uyguluyorlar ki sen istediğin şeyi söyle onun vatandaşla buluşmasını sağlayamıyorsun.
Uluslararası kuruluşlar, bilhassa Türkiye’ye yönelik yarardan diğer olayları yok. Kazandığı parayı büsbütün yurt dışına götürüyor. Türkiye’nin kanunları birçok vakit yok saymaya çalışıyorlar.
DÜNYADA İRTİBAT SAVAŞI YAŞANIYOR
Avustralya’da bir yasa gündemde. 16 yaşından küçük çocukların toplumsal medyada olmaması gündemde. Dünyada aslında bir bağlantı savaşı yaşanıyor. Yarın öbür gün söyleyeceğimiz şey neden Elon Musk’ın iki dudağının ortasında olsun? Mark Zuckerberg’in insafına neden bırakalım? İrtibat savaşı dediğimiz ortamda bizim yapmamız gereken dizilerimiz de 150 ülkeye yayılmışken buraları müdafaamız lazım. Bu güce sahip olmak isteyen yüzlerce ülke var. Bizim ulusal medya dediğimiz, medya kurumlarımızı ayakta tutmamız lazım.
Sosyal medyaya bakıyorsun inanılmaz provokasyonlar yapılıyor.
YARGI DİZİSİNİN EMMY MÜKAFATI ALMASI
Bizim öykülerimiz kozmik. O öyküde Arap bölgesindeki insan da kendini buluyor, Latinler de. Bu çok değerli bir şey. Oradaki insan seyrederken kendisinden bir şey buluyor. Öykülerimiz çok uygun yazılıyor. Kanallar burada bir mucizeyi başarıyor. Hiçbir şey ödemeden bizim vatandaşımız meskeninde açıp istediği diziyi, programı izleyebiliyor. İzledikleri içerikler dünyada ödül alıyor.
MÜZİK SEÇİMLERİNİN DİZİLERE ETKİSİ
Müzik çok değerli diziler için. Dizi için yazılmış, bestelenmiş müzikler var. Hepimizin aklında kalan dizi müzikleri var mesela Yargı’nınki. Bir taraftan senaryo çok kıymetli. Yargı, Emmy mükafatını aldı Kanal D dizisi. Dizilerimizin memleketler arası başarılara imza atması bizi çok keyifli ediyor.
UZAK KENT DİZİSİNDE SEZEN AKSU İMZASI
Bu müzik Uzak Kent için Sezen Aksu’nun kaleminden çıktı. Ben de her dinlediğimde etkileniyorum. Diziye de olumlu tesir yaptı. Türkiye bu diziyi çok sevdi, Mardinliler de çok sevdi.
HEPSİNİN ARDINDA ÇOK ÖNEMLİ EMEK VAR
İki sene üç sene bazen proje çalışılıyor. Çok büyük bir emek var. Hepsinin gerisinde çok önemli bir emek var. Bu kadar insanın eforu kolay değil.
SEYİRCİMİZ BU MÜDDETLERİ SEVİYOR
Dizilerin müddetleri çok tartışılıyor lakin artan maliyetler dizileri bu müddetlerde yapmayı mecbur hale getirdi. Bizim seyircimiz bu müddetleri seviyor.
Türk dizileri dünyada ilgiyle takip edilmeye devam ediyor. Türkiye’nin yumuşak gücü olan diziler artık stratejik kıymete sahip. ‘Türk dizileri neden dünyada bu kadar ilgi görüyor?’ sorusuna Murat Yancı, “Diziler aslında Türkiye’nin stratejik ileri savunma sınırları. Yurt dışına gittiğimizde, inanılmaz büyük bir sempati, müspet bakış açısını hissediyoruz. Cezayir’e gitmiştik. Sokakta yürürken Türkçe konuşuyoruz, Cezayirli çocuklar etrafımızı sardı. Bizden daha yeterli Türkçe konuşuyorlar. Nereden Türkçe öğrendiniz diye sorduğumuz vakit dizilerden dediler. Kanal D’de yayınlanan bütün dizileri biliyorlar. Bunlar Cezayirli çocuklar. Yalnızca Cezayir değil doğal ki. Bizim oradaki insanların bakışını değiştirdiğimizi gösteriyor. Milyonlarca insan Türkçe öğreniyor bu çok değerli bir şey. Turizm çarpanı var. Buradaki yerleri görmek istiyor, yerleri görmek istiyor. Bu türlü bir katma paha tesiri var. 1 milyar dolara yaklaşıyor. Dünyada birinci 3’teyiz dizi ihracatında. Stratejik kesim haline geldi.” sözlerini kullandı.
BU GELDİĞİMİZ NOKTA BİRÇOK ÜLKEYİ RAHATSIZ EDİYOR
Murat Yancı, “Çocuklara mesela Türk isimleri veriliyor. Batı işgale her vakit bağlantıyla başlar. Hollywood bizim bağlantı alanlarımızı büsbütün işgal etti. Son yıllarda Türkiye bu dizilerle kırmaya başladı. O kadar çok ülkeye Türk dizileri satılıyor ki… Bu geldiğimiz nokta birçok ülkeyi rahatsız ediyor. Biz burada sahiden bir trend yakaladık. Birçok ülkenin gıptayla baktığı noktaya geldik. Bizim vatandaş olarak da ülke olarak da bu kesimi desteklememiz lazım. Daha fazla dizi üretilmesini teşvik etmemiz lazım.” dedi.
STRATEJİK BİR SEKTÖR
Murat Yancı açıklamasının devamında şu kelamlara yer verdi: Ana akım medyanın tamamı pahalı. Bu stratejik bir bölüm, soft power sahiden. Bu diziler yurt dışında diplomasi yapıyor. Bu bölüme olabildiğince yatırım yapmamız lazım. Bizim burada sahiden yekvücut olmamız gerekiyor. Birden fazla vakit inanılmaz haksız, tenkitlere maruz kalıyor bu kesim. Biz sorumlu yayıncılık yapıyoruz. Karşımızda son yıllarda bilhassa, Youtube, Instagram, X yahut öbür dijital platformlar var. Oraya bir yönlendirme, ana akım medyayı itibarsızlaştırma çalışması var. Ana akım hepimizin muhtaçlığı olan çok değerli yerler.
Bu diziler âlâ üretilmese 150 ülkeye satılır mıydı? Youtube’da inanılmaz şeyler yapılıyor. Ana akım medyada en ufak bir şey olduğu vakit büyük bir reaksiyon geliyor. Bunu anlamakta zahmet çekiyorum. Ana akım medyaya yönelik reaksiyon olunca, aslında yeni kuşak biliyorsun biraz daha dijital medyaya yönelme var. Bu bence ulusal güvenlik sorunu birebir vakitte. Bunu niçin söylüyorum? Son İsrail – Gazze olayında da gördük. Google’da yapıyorlar benzerini… O denli algoritmalar uyguluyorlar ki sen istediğin şeyi söyle onun vatandaşla buluşmasını sağlayamıyorsun.
Uluslararası kuruluşlar, bilhassa Türkiye’ye yönelik kardan öteki olayları yok. Kazandığı parayı büsbütün yurt dışına götürüyor. Türkiye’nin kanunları birden fazla vakit yok saymaya çalışıyorlar.
DÜNYADA BAĞLANTI SAVAŞI YAŞANIYOR
Avustralya’da bir yasa gündemde. 16 yaşından küçük çocukların toplumsal medyada olmaması gündemde. Dünyada aslında bir irtibat savaşı yaşanıyor. Yarın öbür gün söyleyeceğimiz şey neden Elon Musk’ın iki dudağının ortasında olsun? Mark Zuckerberg’in insafına neden bırakalım? Bağlantı savaşı dediğimiz ortamda bizim yapmamız gereken dizilerimiz de 150 ülkeye yayılmışken buraları muhafazamız lazım. Bu güce sahip olmak isteyen yüzlerce ülke var. Bizim ulusal medya dediğimiz, medya kurumlarımızı ayakta tutmamız lazım.
Sosyal medyaya bakıyorsun inanılmaz provokasyonlar yapılıyor.
YARGI DİZİSİNİN EMMY MÜKAFATI ALMASI
Bizim öykülerimiz kozmik. O öyküde Arap bölgesindeki insan da kendini buluyor, Latinler de. Bu çok kıymetli bir şey. Oradaki insan seyrederken kendisinden bir şey buluyor. Öykülerimiz çok yeterli yazılıyor. Kanallar burada bir mucizeyi başarıyor. Hiçbir şey ödemeden bizim vatandaşımız konutunda açıp istediği diziyi, programı izleyebiliyor. İzledikleri içerikler dünyada ödül alıyor.
MÜZİK SEÇİMLERİNİN DİZİLERE ETKİSİ
Müzik çok değerli diziler için. Dizi için yazılmış, bestelenmiş müzikler var. Hepimizin aklında kalan dizi müzikleri var mesela Yargı’nınki. Bir taraftan senaryo çok kıymetli. Yargı, Emmy mükafatını aldı Kanal D dizisi. Dizilerimizin milletlerarası başarılara imza atması bizi çok keyifli ediyor.
UZAK KENT DİZİSİNDE SEZEN AKSU İMZASI
Bu müzik Uzak Kent için Sezen Aksu’nun kaleminden çıktı. Ben de her dinlediğimde etkileniyorum. Diziye de olumlu tesir yaptı. Türkiye bu diziyi çok sevdi, Mardinliler de çok sevdi.
HEPSİNİN ARDINDA ÇOK ÖNEMLİ EMEK VAR
İki sene üç sene bazen proje çalışılıyor. Çok büyük bir emek var. Hepsinin gerisinde çok önemli bir emek var. Bu kadar insanın gayreti kolay değil.
SEYİRCİMİZ BU MÜDDETLERİ SEVİYOR
Dizilerin mühletleri çok tartışılıyor ancak artan maliyetler dizileri bu müddetlerde yapmayı mecbur hale getirdi. Bizim seyircimiz bu müddetleri seviyor.
