EREN KOCA/HABER MERKEZİ – Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikologu Buse Başakgil, şu tekliflerde bulundu: “Depremin yıkıcı tesirlerini, panik içindeki insanları yahut yıkım anını gösteren görüntüler küçük yaştaki çocuklarda tasa, kaygı, uyku meseleleri ve güvensizlik hissi yaratabilir. Değerli olan, çocuğun yaşına ve duygusal gelişimine uygun biçimde, taşıyabileceği ölçüde bilgiyle buluşturulmasıdır. Çocukları büsbütün izole etmek gerekmez lakin ne cins içeriklerle ve hangi seviyede karşılaştıkları kesinlikle ebeveynin yönlendirmesiyle gerçekleşmelidir. Konuşarak açıklama yapmayı tercih edin. İmgelerden sonra çocuklarda ağır kaygılar gelişebilir”
Nasıl terapi?
Deprem sonrası çocuklara uygulanacak terapiyle ilgili ise Başakgil, “Yaygın terapi cinsleri; oyun terapisi (3-12 yaş), sanat terapisi, bilişsel davranışçı terapi, aile ile terapötik çalışma, küme terapileri yapılabilir. Çocuklara zelzele sonrası terapi uygulamak, onların hem ruhsal düzgünlük halini korumak hem de travmanın uzun vadeli tesirlerinden kaçınmak açısından hayati öneme sahiptir.
EREN KOCA/HABER MERKEZİ – Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikologu Buse Başakgil, şu tekliflerde bulundu: “Depremin yıkıcı tesirlerini, panik içindeki insanları yahut yıkım anını gösteren görüntüler küçük yaştaki çocuklarda tasa, dehşet, uyku meseleleri ve güvensizlik hissi yaratabilir. Kıymetli olan, çocuğun yaşına ve duygusal gelişimine uygun biçimde, taşıyabileceği ölçüde bilgiyle buluşturulmasıdır. Çocukları büsbütün izole etmek gerekmez lakin ne tıp içeriklerle ve hangi seviyede karşılaştıkları kesinlikle ebeveynin yönlendirmesiyle gerçekleşmelidir. Konuşarak açıklama yapmayı tercih edin. İmajlardan sonra çocuklarda ağır endişeler gelişebilir”
Nasıl terapi?
Deprem sonrası çocuklara uygulanacak terapiyle ilgili ise Başakgil, “Yaygın terapi çeşitleri; oyun terapisi (3-12 yaş), sanat terapisi, bilişsel davranışçı terapi, aile ile terapötik çalışma, küme terapileri yapılabilir. Çocuklara zelzele sonrası terapi uygulamak, onların hem ruhsal düzgünlük halini korumak hem de travmanın uzun vadeli tesirlerinden kaçınmak açısından hayati öneme sahiptir.
