Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen Bayan ve Demokrasi Vakfı (KADEM) 5. Olağan Genel Kurulu’nda konuştu. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
SAHTE TARİH: Fıtraten bayan ve erkekten oluşan insanı ayrıştırarak birbirine rakip ve hatta düşman yapma, birbiriyle çatıştırma zihniyeti bizim medeniyetimize ilişkin değildir. Bayanı ve erkeği karşı karşıya getiren anlayış asırlarca tarafını şaşırmış bir vaziyette insanlığa en karanlık tecrübeleri yaşatan Batı’ya aittir. Bu müflis ve müfsit zihniyet daha 1-2 asır öncesine, hatta 1960’lı, 1970’li yıllara kadar devam eden utanç tablolarını örtmek için kendine uydurma bir tarih inşa etmeyi başarmıştır.
AİLE KURUMU TEHDİT ALTINDA: Toplumun temeli olan aile kurumu tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de tehdit ve tehlike altındadır. Ailenin, aile kurmanın, çocuk sahibi olmanın daha evvel hiç olmadığı kadar örselendiği bir periyodun içindeyiz. Biliyoruz ki bugün pek çok aile 25 yaşına, 30 yaşına, 35 yaşına gelmiş çocuklarını evlenip yuva kurmaya, çocuk sahibi olmaya ne yazık ki ikna edemiyor. İnşaat dalı artık ‘4+1’ yahut ‘3+1’ değil, daha çok stüdyo usulü ‘1+1’ konutlar yapmaya yöneldi. Asıl tehlike budur zira gençler tek başlarına yaşıyor ve ‘1+1’ konut onlara yetiyor.
TAVİZ YOK: Milletimizin geleceğini, ülkemizin bayanlarının, kızlarının, çocuklarının gönüllerini ulusal ve manevi hasletlerimizin rahmetiyle fethederek biçimlendireceğiz. KADEM’in bu konudaki liderliğine güveniyorum. Bayana ve çocuğa karşı şiddetle çaba, aile kurumunu güçlendirmeyi amaçlayan siyasetlerimizin en kıymetli ögesi olmayı sürdürüyor. Hükümetlerimiz devrinde yürürlüğe giren 6284 sayılı Kanun’un odunsuz uygulanmasına verdiğimiz ehemmiyeti, bugün bir kez daha tabir ediyorum. Kontrat değil, kanun yaşatır. Bu anlayışla bu husustaki dirayetli tavrımızı inşallah bundan sonra da devam ettireceğiz.
KAZANIMLARDA GERİYE GİDİŞE MÜSAADE VERMEYİZ: İş dünyası, eğitim ve siyaset başta olmak üzere bayanların kazanımlarında rastgele bir geriye gidişe müsaade vermeyiz, vermeyeceğiz. Son 23 yılda Türkiye’yi bayanlarla birlikte büyüttük, kalkındırdık, demokrasi ve özgürlüklerde parmakla gösterilen bir pozisyona getirdik. Türkiye Yüzyılı’nı da inşallah yeniden siz bayanlarla birlikte omuz omuza inşa edeceğiz.
Etkinliğe Demirören Holding Yönetim Kurulu Lider Yardımcısı Meltem Demirören de katıldı.
Canan Sarı’ya muvaffakiyetler dileği
Kadınlar için verilen manalı gayret hasebiyle KADEM’i tebrik eden Erdoğan, 5. Olağan Genel Kurulu’nun hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak, misyonu devreden Saliha Okur Gümrükçüoğlu’nu tebrik etti, misyonu devralan Canan Sarı’ya da muvaffakiyetler diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, KADEM 5. Genel Kurulu’nda, Yönetim Kurulu Lideri seçilen Canan Sarı ile yönetim kurulu üyelerini tebrik etti. Emine Erdoğan, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “KADEM’in 5. Genel Kurulu’nun, bayanların sesi ve gücü ismine yeni bir soluk, taze bir nefes olmasını diliyorum” dedi.
‘Nüfusun azalması bir beka sorunudur’
TÜRKİYE NÜFUSU 10 YIL SONRA AZALIŞA DÖNECEK: En optimist projeksiyonlar bile Türkiye nüfusunun 10 yıl sonra artıştan azalışa döneceğine işaret ediyor. Mevcut tablonun devam etmesi halinde içinde bulunduğumuz asrın sonunda nüfusumuzun 10 milyon gerilemesi bekleniyor. Yani ülkemizi ve milletimizi bilhassa nüfus konusunda kaygı verici bir gelecek bekliyor.
SAVAŞTAN ÇOK DAHA DEĞERLİ BİR TEHDİT: Bakınız bu durumu bir tarihçimiz nasıl pahalandırıyor. ‘Türkiye bir kabusa gidiyor. Anadolu’daki Türk nüfusu süratle yaşlanıyor. Milletimiz kendisini toparlayamazsa, bu topraklardaki yaşama kabiliyetini kaybeder. Bu bir beka sıkıntısıdır. Prut Savaşı’nda 1711’de Rusları yendiğimizde bizim nüfusumuz 30 milyon, Rusların nüfusu 16 milyondu. Birinci Dünya Savaşı’nda Rusya 175 milyona çıkarken, Osmanlı 22 milyona gerilemişti. Cumhuriyet periyodunda 1960’larda yanlış bir iş yaparak doğum denetim sistemiyle Türk nüfusunu azalttılar. Bu, ülkemiz için savaştan çok daha kıymetli bir tehdittir.’
‘Kadınları rencide edecek hiçbir durum yoktu’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bağcılar Bayan Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nin açılışını yaptı. Bir futbol maçında futbolcuların, Sıhhat Bakanlığının yürüttüğü olağan doğum kampanyasına ait pankartı taşımaları üzerine çıkan tartışmalara değinen Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü. “Bir futbol kulübümüz, Sıhhat Bakanlığımızın yürüttüğü bir farkındalık kampanyasına takviye olmak için alana bir pankartla çıktı. Pankartta hakaret yoktu, tenkit yoktu, kimseye bir saygısızlık yoktu. Onların sav ettikleri üzere bayanları rencide edecek hiçbir durum yoktu. Pekala ne vardı? Yalnızca çok değerli bir hususa dikkati çekme niyeti vardı. Malum odaklar çabucak harekete geçtiler. Evvel atletlerimizi ve futbol kulübümüzü linç ettiler, akabinde projeyi yürüten Sıhhat Bakanlığımızı gaye aldılar. Sonra da tenkit oklarını hükümetimize ve şahsımıza yönelttiler. Son derece nahoş sözlerle bir haftadır ortalığı velveleye verenlere buradan şunu soruyorum: Bakanlığımızın olağan doğumu teşvik etmesi, cerrahi müdahale yerine olağan doğumu özendirmesi sizi niye bu kadar rahatsız ediyor?” ● AA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen Bayan ve Demokrasi Vakfı (KADEM) 5. Olağan Genel Kurulu’nda konuştu. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
SAHTE TARİH: Fıtraten bayan ve erkekten oluşan insanı ayrıştırarak birbirine rakip ve hatta düşman yapma, birbiriyle çatıştırma zihniyeti bizim medeniyetimize ilişkin değildir. Bayanı ve erkeği karşı karşıya getiren anlayış asırlarca tarafını şaşırmış bir vaziyette insanlığa en karanlık tecrübeleri yaşatan Batı’ya aittir. Bu müflis ve müfsit zihniyet daha 1-2 asır öncesine, hatta 1960’lı, 1970’li yıllara kadar devam eden utanç tablolarını örtmek için kendine düzmece bir tarih inşa etmeyi başarmıştır.
AİLE KURUMU TEHDİT ALTINDA: Toplumun temeli olan aile kurumu tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de tehdit ve tehlike altındadır. Ailenin, aile kurmanın, çocuk sahibi olmanın daha evvel hiç olmadığı kadar örselendiği bir periyodun içindeyiz. Biliyoruz ki bugün pek çok aile 25 yaşına, 30 yaşına, 35 yaşına gelmiş çocuklarını evlenip yuva kurmaya, çocuk sahibi olmaya ne yazık ki ikna edemiyor. İnşaat dalı artık ‘4+1’ yahut ‘3+1’ değil, daha çok stüdyo şekli ‘1+1’ konutlar yapmaya yöneldi. Asıl tehlike budur zira gençler tek başlarına yaşıyor ve ‘1+1’ konut onlara yetiyor.
TAVİZ YOK: Milletimizin geleceğini, ülkemizin bayanlarının, kızlarının, çocuklarının gönüllerini ulusal ve manevi hasletlerimizin rahmetiyle fethederek biçimlendireceğiz. KADEM’in bu konudaki liderliğine güveniyorum. Bayana ve çocuğa karşı şiddetle çaba, aile kurumunu güçlendirmeyi amaçlayan siyasetlerimizin en değerli ögesi olmayı sürdürüyor. Hükümetlerimiz periyodunda yürürlüğe giren 6284 sayılı Kanun’un odunsuz uygulanmasına verdiğimiz kıymeti, bugün bir kez daha söz ediyorum. Kontrat değil, kanun yaşatır. Bu anlayışla bu bahisteki dirayetli tavrımızı inşallah bundan sonra da devam ettireceğiz.
KAZANIMLARDA GERİYE GİDİŞE MÜSAADE VERMEYİZ: İş dünyası, eğitim ve siyaset başta olmak üzere bayanların kazanımlarında rastgele bir geriye gidişe müsaade vermeyiz, vermeyeceğiz. Son 23 yılda Türkiye’yi bayanlarla birlikte büyüttük, kalkındırdık, demokrasi ve özgürlüklerde parmakla gösterilen bir pozisyona getirdik. Türkiye Yüzyılı’nı da inşallah yeniden siz bayanlarla birlikte omuz omuza inşa edeceğiz.
Etkinliğe Demirören Holding Yönetim Kurulu Lider Yardımcısı Meltem Demirören de katıldı.
Canan Sarı’ya muvaffakiyetler dileği
Kadınlar için verilen manalı uğraş münasebetiyle KADEM’i tebrik eden Erdoğan, 5. Olağan Genel Kurulu’nun hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak, vazifesi devreden Saliha Okur Gümrükçüoğlu’nu tebrik etti, misyonu devralan Canan Sarı’ya da muvaffakiyetler diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, KADEM 5. Genel Kurulu’nda, Yönetim Kurulu Lideri seçilen Canan Sarı ile yönetim kurulu üyelerini tebrik etti. Emine Erdoğan, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “KADEM’in 5. Genel Kurulu’nun, bayanların sesi ve gücü ismine yeni bir soluk, taze bir nefes olmasını diliyorum” dedi.
‘Nüfusun azalması bir beka sorunudur’
TÜRKİYE NÜFUSU 10 YIL SONRA AZALIŞA DÖNECEK: En optimist projeksiyonlar bile Türkiye nüfusunun 10 yıl sonra artıştan azalışa döneceğine işaret ediyor. Mevcut tablonun devam etmesi halinde içinde bulunduğumuz asrın sonunda nüfusumuzun 10 milyon gerilemesi bekleniyor. Yani ülkemizi ve milletimizi bilhassa nüfus konusunda kaygı verici bir gelecek bekliyor.
SAVAŞTAN ÇOK DAHA KIYMETLİ BİR TEHDİT: Bakınız bu durumu bir tarihçimiz nasıl kıymetlendiriyor. ‘Türkiye bir kabusa gidiyor. Anadolu’daki Türk nüfusu süratle yaşlanıyor. Milletimiz kendisini toparlayamazsa, bu topraklardaki yaşama kabiliyetini kaybeder. Bu bir beka sıkıntısıdır. Prut Savaşı’nda 1711’de Rusları yendiğimizde bizim nüfusumuz 30 milyon, Rusların nüfusu 16 milyondu. Birinci Dünya Savaşı’nda Rusya 175 milyona çıkarken, Osmanlı 22 milyona gerilemişti. Cumhuriyet devrinde 1960’larda yanlış bir iş yaparak doğum denetim sistemiyle Türk nüfusunu azalttılar. Bu, ülkemiz için savaştan çok daha kıymetli bir tehdittir.’
‘Kadınları rencide edecek hiçbir durum yoktu’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bağcılar Bayan Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nin açılışını yaptı. Bir futbol maçında futbolcuların, Sıhhat Bakanlığının yürüttüğü olağan doğum kampanyasına ait pankartı taşımaları üzerine çıkan tartışmalara değinen Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü. “Bir futbol kulübümüz, Sıhhat Bakanlığımızın yürüttüğü bir farkındalık kampanyasına dayanak olmak için alana bir pankartla çıktı. Pankartta hakaret yoktu, tenkit yoktu, kimseye bir saygısızlık yoktu. Onların argüman ettikleri üzere bayanları rencide edecek hiçbir durum yoktu. Pekala ne vardı? Yalnızca çok kıymetli bir hususa dikkati çekme niyeti vardı. Malum odaklar çabucak harekete geçtiler. Evvel atletlerimizi ve futbol kulübümüzü linç ettiler, akabinde projeyi yürüten Sıhhat Bakanlığımızı maksat aldılar. Sonra da tenkit oklarını hükümetimize ve şahsımıza yönelttiler. Son derece nahoş tabirlerle bir haftadır ortalığı velveleye verenlere buradan şunu soruyorum: Bakanlığımızın olağan doğumu teşvik etmesi, cerrahi müdahale yerine olağan doğumu özendirmesi sizi niye bu kadar rahatsız ediyor?” ● AA
