Bahçeli’yi ziyaretten bir fotoğraf paylayan Hilmi Sakin, şu paylaşımda bulundu:
“Liderimiz, Genel Liderimiz Sn. Devlet Bahçeli Beyefendiyi ziyaret ederek şahsım ve hemşehrilerim ismine geçmiş olsun dileklerimizi arz ettim. Başkanımız hemşehrilerimize ve dava arkadaşlarımıza selam ve muhabbetlerini ilettiler. Allah başımızdan eksik etmesin.”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 66 günlük tedavi sürecinin andından 4 Mayıs’ta vefatının 28’inci yılında MHP Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in, Beştepe’deki anıt mezarını ziyaret ettikten sonra MHP Genel Merkezi’nde mesaiye başlamıştı.
BAHÇELİ’DEN ‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ MESAJI
MHP lideri Bahçeli, CHP’nin 21. Harikulâde Kurultayı’na ait geçtiğimiz gün yaptığı yazılı açıklamada, kurultayın siyaset ve demokrasi hayatına taze ve yeni bir nefes vermek yerine kara leke olarak geçtiğini belirtti.
Siyasi bozgunculuğun Türkiye tersliğinden mülhem telaffuz ve hareket bulanıklığının partinin idare kademesine A’dan Z’ye kanser hücresi üzere nüfuz ettiğini vurgulayan Bahçeli, “CHP Genel Lideri’nin (Özgür Özel) nefret saçan lisanı, son derece çarpık ve dağınık üslubu ülkemiz ve milletimiz ismine esef verici olduğu kadar demokrasi kültürünü zehirleyecek boyutlara sancılı biçimde ulaşmıştır. Türkiye böylesi kirli, kifayetsiz ve kindar bir muhalefet anlayışına, üstelik iliklerine kadar gayri ulusal ve faşizan özellikleri barındıran icazetli bir siyasi yapıya elbette mahkum ve müstahak değildir.” değerlendirmesini yaptı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, CHP’nin 21.Olağanüstü Kurultayı’nın baştan ayağa aşikar olan kuşkulu ve kumandalı bir senaryo kapsamında, Türkiye aleyhine plan yapan iç ve dış mihrakların tazyik, tertip ve etkisiyle gerçekleştiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Mezkur 6 Nisan Kurultayı’nın her etabında nükseden ayak oyunları, tedavüle sokulan dedikodu ve iftira kampanyaları, aleni fırtınaya dönen alavere ve dalavereler tüzel değilse bile ahlaki ve demokratik meşruiyeti tartışmalı hale getirmiştir. Ülkesine ve milletine ekonomik boykot uygulayan, yerli ve ulusal sermayeye cephe açan; daha vahim anlatımla siftaha, nafakaya, rızka, helal yarara düşmanca saldıran bir partinin bugünkü süreçte tarihin hangi karanlık noktasına paldır küldür yuvarlandığı düzgünce anlaşılmış, açıklığa kavuşmuştur.”
Bahçeli, siyonist ve emperyalist barbarlıkla CHP Genel Başkanı ve yönetiminin aynı fotoğraf karesine girdiğini, birebir emel ve gayelerde birleştiğini, Türkiye’ye karşı da bilendiğini belirtti.
Boykot ve sokaklara davet daveti CHP’nin siyasi ihtirasları uğruna milleti ve ülkeyi nasıl ateşe atmaya hazır olduğunu netleştirdiği tabir eden Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Nitekim CHP, tüketimi durdurmak için hasımlık kartını alana sürerken, aslen ve esasen siyasi, fikri ve ahlaki tükeniş sürecini hızlandırmıştır. Görünen gerçek şudur, Saraçhane-Söğütözü ve Silivri ortasında cereyan eden rant, ikbal ve siyasi mahiyetli çıkar rekabeti, hatta bu minvalde daima derinleşen, hizipler ortasında gitgide şiddetlenen kutuplaşma ve çatışma hali iç barışımızı, ulusal güvenliğimizi ve toplumsal huzurumuzu kırılma noktasına kadar bükmenin hedefine hizmet etmiştir. CHP, yasa dışı marjinal kümelerin sözcüsü, Türkiye düşmanlarının gözcüsü durumuna düşmüştür. Bu yaka silkilecek ve utanç duyulacak tablo, bir partinin siyaset yerine dış güçlerin taşeron ve dönen tekeri olduğunu ibretle tescillemiştir.”
“CUNTACI ARIYORSA DEMOKRASİ MASKESİNİ ÇIKARIP AYNAYA BAKMALI”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kurultay konuşmasına da değinen Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kurultayında yaptığı konuşma işin özünde bir çiğlik, çirkeflik ve nahoşluk manifestosundan öte bir mana taşımamıştır. Sayın Cumhurbaşkanımıza cunta başı iftirası tam manasıyla akıl tutulması, zeka yoksunluğu, sağduyu yoksulluğu, gerçeğin ve ulusal iradenin aydınlığına tahammül edemeyen potansiyel darbe meraklısı bir zavallının hezeyanıdır. Siyasi tarihimizin ızdıraplı sayfaları karıştırıldığında, bunun yanında ulusal hafızanın sabırla deşifresi yapıldığında cunta sözünün aynısının tıpkısıyla CHP’de karşılık bulduğu ve siyasi şablonuna uyduğu görülecektir. Cunta demek CHP demektir, bunu bilmeyen de yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımıza bu alçak bühtanı reva görenlerin aklından ve hayalinden neyin geçtiği, demokrasi dışı periyotlara duyulan hasretin nasıl depreştiği her vicdan sahibi insanımızın malumudur.
Şayet CHP Genel Başkanı, cuntacı arıyorsa yüzünde sırıtan ve her ulusal hadise sonrasında aşınan demokrasi maskesini çıkarıp aynaya bakmalı veya tek parti olmakla nam salmış CHP’nin postallar üzerine inşa edilmiş rehinli tarihini okumalıdır. Bu şahıs kurşun askerliğine özendiği çevrelerle yol yürümekte ısrarlıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın meşruiyetini sözde tartışmaya yeltenmek, bununla da kalmayıp cuntacılıkla suçlamak bir nevi darbe çığırtkanlığından öbür şey değildir.”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 15 Temmuz’daki hain FETÖ kalkışmasını iradesiyle toprağa gömen Türk milletinin, Türkiye’de darbeler devrini şahsen helal kanıyla kapattığına dikkati çekerek, “Bu nitekim ders çıkaramayanlar varsa, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize darbeye heveslenenler CHP’nin davetiyle ortaya çıkacaksa, 15 Temmuz’dan daha acıklı bir sona hazır olmaları gerektiğini hatırlatmak ikazen ve ihtaren boynumuzun borcudur. Türk milleti iradesine pranga vurulmasına asla müsaade etmeyecek, iç cephesinin taciz ve tahribine müsaade vermeyecektir.” tabirlerini kullandı.
“CUMHUR İTTİFAKI’NIN ORTAK İRADESİ SEÇİMLERİN VAKTİNDE YAPILMASI YÖNÜNDEDİR”
Demokrasi ve millet iradesine müdahale etmeyi aklından kim ya da kimler geçiriyorsa Türk milletinin kudretiyle yerle yeksan olacaklarını bilmelerinde sonsuz fayda olduğuna değinen Bahçeli, şöyle devam etti:
“CHP Genel Lideri’nin başını çektiği demokrasi ve hukuk muarızı koroyu sorumsuz ve suçluluk telaşıyla yapılan bayağı açıklamalardan uzak durmaya, ayaklarını denk almaya ve sükunete davet ediyorum. Terörsüz Türkiye gayesi istikametinde adım adım ilerleyişin yaşandığı şu günlerde, herkes söylediği kelama daha dikkat etmelidir. Bölgenin ve dünyanın güç günlerden geçtiği bir periyotta iç cepheyi sarsmaya ve gedik açmaya çalışan müflis, müfrit ve münafık siyaset tellallarına asla merhamet ve hoşgörü gösterilmeyecek.”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Biliyor ve inanıyoruz ki; Türk milleti siyasi jakobenlere ve ruhu cuntacı olan hasis ve hain güruha değil Cumhur İttifakı’nda geleceğini görmeye ve kardeşçe yaşamanın muazzez nimetlerini korumaya devam edecektir. Hiç kimse boşuna imza toplayıp erken seçim hayali kurmamalıdır. Türk milletinin muazzam takviyesiyle seçilen Sayın Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi vazifesinin başındadır. Cumhur İttifakı’nın ortak iradesi seçimlerin vaktinde yapılması tarafındadır ve bu irade nihaidir. Tıpkı vakitte Türk ve Türkiye Yüzyılı gayelerine ulaşma azmimiz çok güçlüdür. Vakit hizmet vakti, icraat vakti, ıslahat vakti, yükseliş vakti, kucaklaşma vakti, toplumsal ve ekonomik sorunları aziz milletimizin beklenti ve talepleri doğrultusunda çözme vaktidir.”
Bahçeli’yi ziyaretten bir fotoğraf paylayan Hilmi Sakin, şu paylaşımda bulundu:
“Liderimiz, Genel Liderimiz Sn. Devlet Bahçeli Beyefendiyi ziyaret ederek şahsım ve hemşehrilerim ismine geçmiş olsun dileklerimizi arz ettim. Başkanımız hemşehrilerimize ve dava arkadaşlarımıza selam ve muhabbetlerini ilettiler. Allah başımızdan eksik etmesin.”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 66 günlük tedavi sürecinin andından 4 Mayıs’ta vefatının 28’inci yılında MHP Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in, Beştepe’deki anıt mezarını ziyaret ettikten sonra MHP Genel Merkezi’nde mesaiye başlamıştı.
BAHÇELİ’DEN ‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ MESAJI
MHP lideri Bahçeli, CHP’nin 21. İnanılmaz Kurultayı’na ait geçtiğimiz gün yaptığı yazılı açıklamada, kurultayın siyaset ve demokrasi hayatına taze ve yeni bir nefes vermek yerine kara leke olarak geçtiğini belirtti.
Siyasi bozgunculuğun Türkiye aksiliğinden mülhem telaffuz ve aksiyon bulanıklığının partinin idare kademesine A’dan Z’ye kanser hücresi üzere nüfuz ettiğini vurgulayan Bahçeli, “CHP Genel Lideri’nin (Özgür Özel) nefret saçan lisanı, son derece çarpık ve dağınık üslubu ülkemiz ve milletimiz ismine esef verici olduğu kadar demokrasi kültürünü zehirleyecek boyutlara sancılı formda ulaşmıştır. Türkiye böylesi kirli, kifayetsiz ve kindar bir muhalefet anlayışına, üstelik iliklerine kadar gayri ulusal ve faşizan özellikleri barındıran icazetli bir siyasi yapıya elbette mahkum ve müstahak değildir.” değerlendirmesini yaptı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, CHP’nin 21.Olağanüstü Kurultayı’nın baştan ayağa aşikar olan kuşkulu ve kumandalı bir senaryo kapsamında, Türkiye aleyhine plan yapan iç ve dış mihrakların tazyik, tertip ve etkisiyle gerçekleştiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Mezkur 6 Nisan Kurultayı’nın her etabında nükseden ayak oyunları, tedavüle sokulan dedikodu ve iftira kampanyaları, aleni fırtınaya dönen alavere ve dalavereler türel değilse bile ahlaki ve demokratik meşruiyeti tartışmalı hale getirmiştir. Ülkesine ve milletine ekonomik boykot uygulayan, yerli ve ulusal sermayeye cephe açan; daha vahim anlatımla siftaha, nafakaya, rızka, helal kara düşmanca saldıran bir partinin bugünkü süreçte tarihin hangi karanlık noktasına paldır küldür yuvarlandığı güzelce anlaşılmış, açıklığa kavuşmuştur.”
Bahçeli, siyonist ve emperyalist barbarlıkla CHP Genel Başkanı ve yönetiminin aynı fotoğraf karesine girdiğini, tıpkı emel ve gayelerde birleştiğini, Türkiye’ye karşı da bilendiğini belirtti.
Boykot ve sokaklara davet daveti CHP’nin siyasi ihtirasları uğruna milleti ve ülkeyi nasıl ateşe atmaya hazır olduğunu netleştirdiği tabir eden Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Nitekim CHP, tüketimi durdurmak için hasımlık kartını alana sürerken, aslen ve esasen siyasi, fikri ve ahlaki tükeniş sürecini hızlandırmıştır. Görünen gerçek şudur, Saraçhane-Söğütözü ve Silivri ortasında cereyan eden rant, ikbal ve siyasi mahiyetli çıkar rekabeti, hatta bu minvalde daima derinleşen, hizipler ortasında gitgide şiddetlenen kutuplaşma ve çatışma hali iç barışımızı, ulusal güvenliğimizi ve toplumsal huzurumuzu kırılma noktasına kadar bükmenin hedefine hizmet etmiştir. CHP, yasa dışı marjinal kümelerin sözcüsü, Türkiye düşmanlarının gözcüsü durumuna düşmüştür. Bu yaka silkilecek ve utanç duyulacak tablo, bir partinin siyaset yerine dış güçlerin taşeron ve dönen tekeri olduğunu ibretle tescillemiştir.”
“CUNTACI ARIYORSA DEMOKRASİ MASKESİNİ ÇIKARIP AYNAYA BAKMALI”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kurultay konuşmasına da değinen Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kurultayında yaptığı konuşma işin özünde bir çiğlik, çirkeflik ve nahoşluk manifestosundan öte bir mana taşımamıştır. Sayın Cumhurbaşkanımıza cunta başı iftirası tam manasıyla akıl tutulması, zeka yoksunluğu, sağduyu yoksulluğu, gerçeğin ve ulusal iradenin aydınlığına tahammül edemeyen potansiyel darbe meraklısı bir zavallının hezeyanıdır. Siyasi tarihimizin ızdıraplı sayfaları karıştırıldığında, bunun yanında ulusal hafızanın sabırla deşifresi yapıldığında cunta sözünün aynısının tıpkısıyla CHP’de karşılık bulduğu ve siyasi şablonuna uyduğu görülecektir. Cunta demek CHP demektir, bunu bilmeyen de yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımıza bu alçak bühtanı reva görenlerin aklından ve hayalinden neyin geçtiği, demokrasi dışı devirlere duyulan hasretin nasıl depreştiği her vicdan sahibi insanımızın malumudur.
Şayet CHP Genel Başkanı, cuntacı arıyorsa yüzünde sırıtan ve her ulusal hadise sonrasında aşınan demokrasi maskesini çıkarıp aynaya bakmalı veya tek parti olmakla nam salmış CHP’nin postallar üzerine inşa edilmiş rehinli tarihini okumalıdır. Bu şahıs kurşun askerliğine özendiği çevrelerle yol yürümekte ısrarlıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın meşruiyetini sözde tartışmaya yeltenmek, bununla da kalmayıp cuntacılıkla suçlamak bir nevi darbe çığırtkanlığından öbür şey değildir.”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 15 Temmuz’daki hain FETÖ kalkışmasını iradesiyle toprağa gömen Türk milletinin, Türkiye’de darbeler devrini şahsen helal kanıyla kapattığına dikkati çekerek, “Bu sahiden ders çıkaramayanlar varsa, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize darbeye heveslenenler CHP’nin davetiyle ortaya çıkacaksa, 15 Temmuz’dan daha acıklı bir sona hazır olmaları gerektiğini hatırlatmak ikazen ve ihtaren boynumuzun borcudur. Türk milleti iradesine pranga vurulmasına asla müsaade etmeyecek, iç cephesinin taciz ve tahribine müsaade vermeyecektir.” sözlerini kullandı.
“CUMHUR İTTİFAKI’NIN ORTAK İRADESİ SEÇİMLERİN VAKTİNDE YAPILMASI YÖNÜNDEDİR”
Demokrasi ve millet iradesine müdahale etmeyi aklından kim ya da kimler geçiriyorsa Türk milletinin kudretiyle yerle yeksan olacaklarını bilmelerinde sonsuz fayda olduğuna değinen Bahçeli, şöyle devam etti:
“CHP Genel Lideri’nin başını çektiği demokrasi ve hukuk muarızı koroyu sorumsuz ve suçluluk telaşıyla yapılan bayağı açıklamalardan uzak durmaya, ayaklarını denk almaya ve sükunete davet ediyorum. Terörsüz Türkiye gayesi istikametinde adım adım ilerleyişin yaşandığı şu günlerde, herkes söylediği kelama daha dikkat etmelidir. Bölgenin ve dünyanın sıkıntı günlerden geçtiği bir periyotta iç cepheyi sarsmaya ve gedik açmaya çalışan müflis, müfrit ve münafık siyaset tellallarına asla merhamet ve hoşgörü gösterilmeyecek.”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Biliyor ve inanıyoruz ki; Türk milleti siyasi jakobenlere ve ruhu cuntacı olan hasis ve hain güruha değil Cumhur İttifakı’nda geleceğini görmeye ve kardeşçe yaşamanın muazzez nimetlerini korumaya devam edecektir. Hiç kimse boşuna imza toplayıp erken seçim hayali kurmamalıdır. Türk milletinin muazzam dayanağıyla seçilen Sayın Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi misyonunun başındadır. Cumhur İttifakı’nın ortak iradesi seçimlerin vaktinde yapılması tarafındadır ve bu irade mutlaktır. Tıpkı vakitte Türk ve Türkiye Yüzyılı maksatlarına ulaşma azmimiz çok güçlüdür. Vakit hizmet vakti, icraat vakti, ıslahat vakti, yükseliş vakti, kucaklaşma vakti, toplumsal ve ekonomik sıkıntıları aziz milletimizin beklenti ve talepleri doğrultusunda çözme vaktidir.”
