MHP lideri Bahçeli açıklamasında şu sözleri kullandı; Akıl, beşere bir tarafta asıl emelinin ne olduğunu öbür tarafta da o maksada nasıl ulaşılacağını öğretip gösterir. Önemli öncelik müessir bir akla sahip olmak ve onu işlevsel olarak kullanabilmektedir. Aklı karışık olanların fikir, fiil ve aksiyonları tutarsızdır. Bu tutarsızlığın gerisi ve akıbeti ahlak ve etik ihlallerine, mana ve muhteva ilkesizliklerine, bundan da ötesi karanlık ve kuralsız siyasal ilkelliklere ortam açacaktır.
Türkiye’mizin ortak akıl ve ortak yaşama azmi uzun müddettir tehdit altındadır. Toplumsal tertip ve siyasi istikrar ile rejim ve yeni hükümet sistemi palavra, iftira ve ihanet karışımından mülhem tahrip ve tahrik akınına maruzdur. Tarihimizin muzaffer ve süper devirlerinde Allah’ın bir lütfu olarak tebarüz eden devlet ile milletin birebir amaca kilitlenme gerçeği yeni yüzyılda müstahkem halde etkisini gösterince dış kontaklı bozguncu mihraklar, ihanete teşne buhran mimarları telaşa kapılmışlardır. Toplumsal barışımızı, siyasi huzurumuzu, iç asayiş ve güvenlik yapımızı dinamitlemek isteyen fırsat düşkünü fitne/fesat markası çevrelerin ziyadesiyle hareket ve heves içinde oldukları gözlemlenmektedir.
CHP Genel Başkanı’yla birlikte yanında ve yöresinde hizalanan edep ve fazilet karşısı menfaatperest yoldaşları demokrasinin imkan ve iradesini hiçe saymaktadır. Sokak kuytularında ikbal arayışına girişmişlerdir. Ayaklanma ve isyan davetleri subliminal iletilere iliştirilmiştir. Üniversite gençliğinin kışkırtılmasından sonra küçük kümelerden müteşekkil lise öğrencilerinin ajite edilip okul önlerinde protesto nöbetine sokulması, ulusal eğitim sistemi içinde rutin ve mutat bir uygulamanın manipülasyonundan medet umulması kabahattir, sorumsuzluktur; dahası insaf, izan ve vicdan yokluğudur.
Milli Eğitim Bakanımız yalnız değildir, CHP Genel Başkanı’nın iğrenç sözleri bumerang üzere kendisine dönmüş ve şahsıyla örtüşmüştür.
Öğrencilerimizin velileri evlatlarına sahip çıkmalıdır. Okuyan-okumayan her çocuğumuz çok pahalıdır. Onların geleceği Türk milletinin geleceğidir. 12-24 yaş jenerasyonundaki evlatlarımızın istismar ve israfına göz yummak birebir vakitte istiklalimizi ve istikbalimizi riske atmaktır. Anneler-babalar CHP’nin kara kampanyasına prestij etmeyerek çocuklarının heba ve heder olmalarına pürüz olmalı, set çekmeli, duvar örmelidir.
CHP’nin sokak provaları, yasa dışı sol ve marjinal kümelerin alçak provokasyonları çocuklarımızı değirmen taşı üzere öğütme, geleceklerini mahvetme aslına dayalıdır. Güya demokratik hak arama argümanıyla yapılan haksız ve hukuksuz protesto şovlarının varacağı yer kaybolmuş ve pişmanlıklara hapsolmuş bir hayattır.
Hiçbir evladımızdan vazgeçemeyiz. Onların her biri göz ışığı, gönül surumuzdur. Öğrencinin yeri okuldur, sınıftır, kütüphanedir, aile sıcaklığıdır, laboratuvardır, çağın gereği olan kavram, kuram ve bilgilerle donanmaktır.
“CHP’YE KAYYUM ATANACAK TANTANASI KOPARANLAR İÇİMİZE KADAR YUVALANMIŞ ŞEYTANLARDIR”
Üstelik toplumsal medyada halkımızı aldatıcı ve kuşkuları ağırlaştırıcı savları ahlaksızca paylaşanlar, ileri geri spekülasyon yapanlar, CHP’ye kayyum atanacak tantanası koparanlar içimize kadar yuvalanmış şeytanlardır.
Bir kaşık suda fırtına çıkaranların niyeti halis ve hakkaniyetli değildir. CHP’ye kayyum hem hakikat değil hem de mümkün değildir. Çünkü CHP zati fiili vesayet ve kayyum idaresiyle kendi kendini yiyip bitiren canlı bir organizmaya dönüşmüştür. Mağduriyet pozlarına aldanacak hiç kimse yoktur. Herkes ne konuştuğunu, ne söylediğini bilmek ve bunun ahlaki idrakine ermek mecburiyetindedir.
Türk ve Türkiye Yüzyılını lekelemeye, ulusal birlik ve kardeşlik hislerimizi linç etmeye kalkanlar elbette hukuken ve siyaseten sorumluluktan kurtulamayacaktır. Türkiye’mizin imaj ve itibarıyla niyeti muğlak ve muallak taktikler kapsamında oynayanlar eninde sonunda çuvallayacaktır. Türk milleti yegâne güvencimizdir. Türkiye Cumhuriyet’i kıyamete kadar var olacaktır. Tam aksisi istikamette çırpınan ve uğraşan kim yahut kimler varsa onların alayıyla hem bu dünyada hem de Ruzi Mahşer’de hesaplaşmamız kaçınılmazdır.
SIRRI SÜREYYA ÖNCÜ’YE GEÇMİŞ OLSUN MESAJI
Ayrıca TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’e acil şifalar diliyorum. Sırrı Bey, Allah’ın yardımı, hekimlerimizin dayanağı ve kendi direnciyle inşallah bu sıkıntı günleri atlatacaktır. Terörsüz Türkiye gayesinde inanıyorum ki daha yapacağımız pek çok şey vardır.
Sırrı Bey’in sıhhat durumundan dolayı TBMM Genel Kurulu çalışmalarına orta verilmesi İstişare Kurulu’nda kararlaştırılmış ve sadece parti küme başkanvekillerinin geçmiş olsun iletilerinden sonra birleşim kapatılmıştır.
Ancak böylesi hassas bir günde bile CHP korsanvari bir oldubittiyle kriz çıkarmıştır. Birleşimi yöneten CHP’li Meclis Başkanvekili yasa, anayasa ve içtüzüğe ters biçimde Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararı CHP’li Katip Üye’ye okutmuştur. Siyasi terbiye ve teamül aykırısı bu davranış en hafif tabirle sinsilik, berbat niyetlilik, densizlik, işgüzarlık ve kabalıktır. CHP işte budur.
CHP’li Meclis Başkanvekili ve CHP’li Katip Üye derhal istifa etmelidir. Oturdukları makamın tartısını taşıyamayacak kadar yetersiz, kifayetsiz ve maalesef muhterislerdir. Milletvekilliği düşürülen bir şahsı arkalama gayreti boşuna bir çabadır. Yetki aşımından kaynaklı süreç yok kararındadır.
CHP, millet iradesine hakaret etmiş, TBMM’nin saygınlığına gölge düşürmüş, misyonu berbata kullanmış, saklı gündemle geriden dolanmış, tedavi altında bulunan Sırrı Bey’e de büyük bir haksızlık yapmıştır.
CHP ve idaresi bitmiş bir kıssanın siyaset ayağıdır. Bu zihniyetten hayır gelmesi pirenin deveyle güreş tutmaya cüret etmesi kadar absürt ve mecnun saçması bir beklentidir.
MHP lideri Bahçeli açıklamasında şu tabirleri kullandı; Akıl, beşere bir tarafta asıl gayesinin ne olduğunu başka tarafta da o emele nasıl ulaşılacağını öğretip gösterir. Önemli öncelik müessir bir akla sahip olmak ve onu işlevsel olarak kullanabilmektedir. Aklı karışık olanların fikir, fiil ve hareketleri tutarsızdır. Bu tutarsızlığın gerisi ve akıbeti ahlak ve etik ihlallerine, mana ve muhteva ilkesizliklerine, bundan da ötesi karanlık ve kuralsız siyasal ilkelliklere ortam açacaktır.
Türkiye’mizin ortak akıl ve ortak yaşama azmi uzun müddettir tehdit altındadır. Toplumsal sistem ve siyasi istikrar ile rejim ve yeni hükümet sistemi palavra, iftira ve ihanet karışımından mülhem tahrip ve tahrik akınına maruzdur. Tarihimizin muzaffer ve mükemmel periyotlarında Allah’ın bir lütfu olarak tebarüz eden devlet ile milletin birebir gayeye kilitlenme gerçeği yeni yüzyılda müstahkem formda etkisini gösterince dış ilişkili bozguncu mihraklar, ihanete teşne buhran mimarları telaşa kapılmışlardır. Toplumsal barışımızı, siyasi huzurumuzu, iç asayiş ve güvenlik yapımızı dinamitlemek isteyen fırsat düşkünü fitne/fesat markası çevrelerin ziyadesiyle hareket ve heves içinde oldukları gözlemlenmektedir.
CHP Genel Başkanı’yla birlikte yanında ve yöresinde hizalanan edep ve fazilet karşısı menfaatperest yoldaşları demokrasinin imkan ve iradesini hiçe saymaktadır. Sokak kuytularında ikbal arayışına girişmişlerdir. Ayaklanma ve isyan davetleri subliminal bildirilere iliştirilmiştir. Üniversite gençliğinin kışkırtılmasından sonra küçük kümelerden müteşekkil lise öğrencilerinin ajite edilip okul önlerinde protesto nöbetine sokulması, ulusal eğitim sistemi içinde rutin ve mutat bir uygulamanın manipülasyonundan medet umulması kabahattir, sorumsuzluktur; dahası insaf, izan ve vicdan yokluğudur.
Milli Eğitim Bakanımız yalnız değildir, CHP Genel Başkanı’nın iğrenç sözleri bumerang üzere kendisine dönmüş ve şahsıyla örtüşmüştür.
Öğrencilerimizin velileri evlatlarına sahip çıkmalıdır. Okuyan-okumayan her çocuğumuz çok kıymetlidir. Onların geleceği Türk milletinin geleceğidir. 12-24 yaş jenerasyonundaki evlatlarımızın istismar ve israfına göz yummak birebir vakitte istiklalimizi ve istikbalimizi riske atmaktır. Anneler-babalar CHP’nin kara kampanyasına prestij etmeyerek çocuklarının heba ve heder olmalarına mahzur olmalı, set çekmeli, duvar örmelidir.
CHP’nin sokak provaları, yasa dışı sol ve marjinal kümelerin alçak provokasyonları çocuklarımızı değirmen taşı üzere öğütme, geleceklerini mahvetme aslına dayalıdır. Güya demokratik hak arama argümanıyla yapılan haksız ve hukuksuz protesto şovlarının varacağı yer kaybolmuş ve pişmanlıklara hapsolmuş bir hayattır.
Hiçbir evladımızdan vazgeçemeyiz. Onların her biri göz parıltısı, gönül surumuzdur. Öğrencinin yeri okuldur, sınıftır, kütüphanedir, aile sıcaklığıdır, laboratuvardır, çağın gereği olan kavram, kuram ve bilgilerle donanmaktır.
“CHP’YE KAYYUM ATANACAK TANTANASI KOPARANLAR İÇİMİZE KADAR YUVALANMIŞ ŞEYTANLARDIR”
Üstelik toplumsal medyada halkımızı aldatıcı ve kuşkuları ağırlaştırıcı tezleri ahlaksızca paylaşanlar, ileri geri spekülasyon yapanlar, CHP’ye kayyum atanacak tantanası koparanlar içimize kadar yuvalanmış şeytanlardır.
Bir kaşık suda fırtına çıkaranların niyeti halis ve hakkaniyetli değildir. CHP’ye kayyum hem yanlışsız değil hem de mümkün değildir. Çünkü CHP esasen fiili vesayet ve kayyum idaresiyle kendi kendini yiyip bitiren canlı bir organizmaya dönüşmüştür. Mağduriyet pozlarına aldanacak hiç kimse yoktur. Herkes ne konuştuğunu, ne söylediğini bilmek ve bunun ahlaki idrakine ermek mecburiyetindedir.
Türk ve Türkiye Yüzyılını lekelemeye, ulusal birlik ve kardeşlik hislerimizi linç etmeye kalkanlar elbette hukuken ve siyaseten sorumluluktan kurtulamayacaktır. Türkiye’mizin imaj ve itibarıyla niyeti muğlak ve muallak taktikler kapsamında oynayanlar eninde sonunda çuvallayacaktır. Türk milleti yegâne güvencimizdir. Türkiye Cumhuriyet’i kıyamete kadar var olacaktır. Tam zıddı istikamette çırpınan ve uğraşan kim yahut kimler varsa onların alayıyla hem bu dünyada hem de Ruzi Mahşer’de hesaplaşmamız kaçınılmazdır.
SIRRI SÜREYYA ÖNCÜ’YE GEÇMİŞ OLSUN MESAJI
Ayrıca TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’e acil şifalar diliyorum. Sırrı Bey, Allah’ın yardımı, hekimlerimizin takviyesi ve kendi direnciyle inşallah bu sıkıntı günleri atlatacaktır. Terörsüz Türkiye maksadında inanıyorum ki daha yapacağımız pek çok şey vardır.
Sırrı Bey’in sıhhat durumundan dolayı TBMM Genel Kurulu çalışmalarına orta verilmesi Müşavere Kurulu’nda kararlaştırılmış ve sadece parti küme başkanvekillerinin geçmiş olsun bildirilerinden sonra birleşim kapatılmıştır.
Ancak böylesi hassas bir günde bile CHP korsanvari bir oldubittiyle kriz çıkarmıştır. Birleşimi yöneten CHP’li Meclis Başkanvekili yasa, anayasa ve içtüzüğe muhalif halde Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararı CHP’li Katip Üye’ye okutmuştur. Siyasi terbiye ve teamül zıddı bu davranış en hafif tabirle sinsilik, berbat niyetlilik, densizlik, işgüzarlık ve kabalıktır. CHP işte budur.
CHP’li Meclis Başkanvekili ve CHP’li Katip Üye derhal istifa etmelidir. Oturdukları makamın tartısını taşıyamayacak kadar yetersiz, kifayetsiz ve maalesef muhterislerdir. Milletvekilliği düşürülen bir şahsı arkalama uğraşı boşuna bir çabadır. Yetki aşımından kaynaklı süreç yok kararındadır.
CHP, millet iradesine hakaret etmiş, TBMM’nin saygınlığına gölge düşürmüş, vazifesi berbata kullanmış, kapalı gündemle geriden dolanmış, tedavi altında bulunan Sırrı Bey’e de büyük bir haksızlık yapmıştır.
CHP ve idaresi bitmiş bir öykünün siyaset ayağıdır. Bu zihniyetten hayır gelmesi pirenin deveyle güreş tutmaya cüret etmesi kadar absürt ve mecnun saçması bir beklentidir.
