Bakan Bayraktar, Avrupa’nın arz güvenliği için TANAP boru sınırının değerine dikkati çekti

Bakan Bayraktar, Azerbaycan Resmi Devlet Televizyonu AZTV’de katıldığı programda değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ve Azerbaycan ortasındaki güç iş birliğinin dünyaya örnek olduğunun altını çizen Bayraktar, “Özellikle Avrupa’nın doğal gaz arz güvenliği için burada geliştirdiğimiz projeler büyük değer taşıyor. Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Sınırı ile dünyada daha istikrarlı bir petrol arzı için bu çizgiden akan, günlük 700 bin varillik petrolün dünya pazarına gitmesi değer arz ediyor.” tabirlerini kullandı.

Bayraktar, kelam konusu iş birliğinin bir modülü olan TANAP ve TAP boru çizgileriyle Hazar Denizi’nden ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya doğal gaz taşıyan çizgilerin altyapısının 32 milyar metreküplük kapasiteyle inşa edildiğini belirterek, Azerbaycan’ın 2027’ye kadar Avrupa’ya ihraç ettiği gaz ölçüsünü 2 katına çıkarma maksadına yönelik altyapının hazır olduğunun altını çizdi.

Hazar Denizi’nde gaz üretimi için yapılacak yatırımların teşvik edilmesi gerektiğini aktaran Bayraktar, şöyle devam etti: “Bu hususta elimizden gelen bütün çabası gösteriyoruz. Türkiye olarak çok büyük bir doğal gaz pazarıyız. Önümüzdeki 15 yıl Azerbaycan’dan gelebilecek ilave kapasiteleri alabilecek iç piyasamız mevcut. Türkiye, endüstrisi ve iktisadı büyüyen, nüfusu artan bir ülke. Uzun devirli bir alımla alakalı taahhüt konusunda kendimize güveniyoruz. Bunu Azerbaycan’daki ilgili muhataplarımıza, SOCAR’a uzun yıllardır defaatle söylüyoruz. Avrupa Birliği de bu noktada kararını olgunlaştırdığında TANAP’ın bu manada tam kapasite çalışması da mümkün olacak.”

Bayraktar, Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Sınırı’yla iki ülke ortasındaki boru sınırlarına yenisinin eklendiğinin altını çizerek, “Türkiye üzerinden Nahçıvan’a ve oradaki yaşayan kardeşlerimize 30 yıl boyunca doğal gaz tedariki yapabilecek altyapıyı tesis etmiş olduk.” dedi.

4. Azerbaycan Türkiye Güç Forumu’nun eylülde İzmir’de gerçekleşmesinin planlandığı bilgisini paylaşan Bayraktar, forumun güçle ilgili tüm mevzuların masaya yatırılması, hükümetler ortası görüşmelerin gerçekleştirilmesi ve yurt dışından iki ülkeye yatırım yapmayı planlayan firmaların davet edilmesi açısından kıymet arz ettiğini vurguladı.

Bakan Bayraktar, dünyadaki yeni siyasi gelişmeler nedeniyle yenilenebilir gücün geride kaldığı niyetinin gerçek olmadığına işaret ederek, güce yapılan yatırımların elektrik alanına kaydığını, bu yatırımların da yüzde 50’den fazlasının yenilenebilir güce yapıldığını kaydetti.

Azerbaycan’ın yenilenebilir güçte önemli bir potansiyele sahip olduğuna dikkati çeken Bayraktar, “Nahçıvan bölgesinin farklı bir potansiyeli var. Bilhassa Hazar Denizi’nin offshore rüzgar potansiyeli olağanüstü yüksek. Münasebetiyle öteki bölgelerde olabilecek potansiyelde bu yeşil gücün, yenilenebilir güçle üretilen elektriğin de piyasaya, tüketim noktalarına sunulması da değer arz ediyor. Burada oluşabilecek fazlanın ihraç edilmesi artık yeni bir proje olarak önümüzde.” diye konuştu.

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Kontratı 24. Taraflar Konferansı’nda (COP24) gündeme gelen “yeşil güç koridoru” projesine de değinen Bayraktar, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Bulgaristan, Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan ortasında geliştirdiğimiz projede, Azerbaycan’da üretilecek elektriğin Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden de Avrupa’ya gönderilmesiyle ilgili bir çalışma yürütülüyor. Birkaç gün sonra Güney Gaz Koridoru’nun yıllık mutat toplantılarında, 4 ülke olarak bir mutabakat imzalayacağız. Yani bahsettiğimiz 4 boru çizgisine elektrik iletim sınırları da ekleniyor. Yalnızca doğal gaz ve petrol alanında değil, elektrik alanında da Türkiye ve Avrupa’nın güç arz güvenliğine katkı yapacak yeni bir projeyi, Azerbaycan’la hayata geçireceğiz.”

Bakan Bayraktar, Azerbaycan Resmi Devlet Televizyonu AZTV’de katıldığı programda değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ve Azerbaycan ortasındaki güç iş birliğinin dünyaya örnek olduğunun altını çizen Bayraktar, “Özellikle Avrupa’nın doğal gaz arz güvenliği için burada geliştirdiğimiz projeler büyük değer taşıyor. Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Sınırı ile dünyada daha istikrarlı bir petrol arzı için bu sınırdan akan, günlük 700 bin varillik petrolün dünya pazarına gitmesi kıymet arz ediyor.” tabirlerini kullandı.

Bayraktar, kelam konusu iş birliğinin bir modülü olan TANAP ve TAP boru çizgileriyle Hazar Denizi’nden ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya doğal gaz taşıyan sınırların altyapısının 32 milyar metreküplük kapasiteyle inşa edildiğini belirterek, Azerbaycan’ın 2027’ye kadar Avrupa’ya ihraç ettiği gaz ölçüsünü 2 katına çıkarma maksadına yönelik altyapının hazır olduğunun altını çizdi.

Hazar Denizi’nde gaz üretimi için yapılacak yatırımların teşvik edilmesi gerektiğini aktaran Bayraktar, şöyle devam etti: “Bu hususta elimizden gelen bütün uğraşı gösteriyoruz. Türkiye olarak çok büyük bir doğal gaz pazarıyız. Önümüzdeki 15 yıl Azerbaycan’dan gelebilecek ilave kapasiteleri alabilecek iç piyasamız mevcut. Türkiye, endüstrisi ve iktisadı büyüyen, nüfusu artan bir ülke. Uzun devirli bir alımla alakalı taahhüt konusunda kendimize güveniyoruz. Bunu Azerbaycan’daki ilgili muhataplarımıza, SOCAR’a uzun yıllardır defaatle söylüyoruz. Avrupa Birliği de bu noktada kararını olgunlaştırdığında TANAP’ın bu manada tam kapasite çalışması da mümkün olacak.”

Bayraktar, Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Çizgisi’yle iki ülke ortasındaki boru çizgilerine yenisinin eklendiğinin altını çizerek, “Türkiye üzerinden Nahçıvan’a ve oradaki yaşayan kardeşlerimize 30 yıl boyunca doğal gaz tedariki yapabilecek altyapıyı tesis etmiş olduk.” dedi.

4. Azerbaycan Türkiye Güç Forumu’nun eylülde İzmir’de gerçekleşmesinin planlandığı bilgisini paylaşan Bayraktar, forumun güçle ilgili tüm hususların masaya yatırılması, hükümetler ortası görüşmelerin gerçekleştirilmesi ve yurt dışından iki ülkeye yatırım yapmayı planlayan firmaların davet edilmesi açısından kıymet arz ettiğini vurguladı.

Bakan Bayraktar, dünyadaki yeni siyasi gelişmeler nedeniyle yenilenebilir gücün geride kaldığı fikrinin hakikat olmadığına işaret ederek, güce yapılan yatırımların elektrik alanına kaydığını, bu yatırımların da yüzde 50’den fazlasının yenilenebilir güce yapıldığını kaydetti.

Azerbaycan’ın yenilenebilir güçte önemli bir potansiyele sahip olduğuna dikkati çeken Bayraktar, “Nahçıvan bölgesinin başka bir potansiyeli var. Bilhassa Hazar Denizi’nin offshore rüzgar potansiyeli olağanüstü yüksek. Münasebetiyle başka bölgelerde olabilecek potansiyelde bu yeşil gücün, yenilenebilir güçle üretilen elektriğin de piyasaya, tüketim noktalarına sunulması da kıymet arz ediyor. Burada oluşabilecek fazlanın ihraç edilmesi artık yeni bir proje olarak önümüzde.” diye konuştu.

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Mukavelesi 24. Taraflar Konferansı’nda (COP24) gündeme gelen “yeşil güç koridoru” projesine de değinen Bayraktar, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Bulgaristan, Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan ortasında geliştirdiğimiz projede, Azerbaycan’da üretilecek elektriğin Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden de Avrupa’ya gönderilmesiyle ilgili bir çalışma yürütülüyor. Birkaç gün sonra Güney Gaz Koridoru’nun yıllık mutat toplantılarında, 4 ülke olarak bir muahede imzalayacağız. Yani bahsettiğimiz 4 boru sınırına elektrik iletim çizgileri da ekleniyor. Yalnızca doğal gaz ve petrol alanında değil, elektrik alanında da Türkiye ve Avrupa’nın güç arz güvenliğine katkı yapacak yeni bir projeyi, Azerbaycan’la hayata geçireceğiz.”